11 Mayıs 2007 Cuma

Üçlemeler

Beğenilen filmlerin devamı niteliğindeki filmlerin çekilmesiyle, sinema literatürüne "üçleme" tabiri girmişti. Bu hafta gösterimde bulunan Örümcek Adam 3'ün ve önümüzdeki haftalarda gösterime girecek olan Ocean's 13, Karayip Korsanları 3 ve Şrek 3 filmlerinin ortak özelliği, hepsinin de üçüncü bölüm olmaları... Mr Bean Tatilde filminin ise serinin kaçıncı filmi olduğunu bilemiyorum...


6 Mayıs 2007 Pazar

Tarihe geçen 10 hacker saldırısı

Radikal gazetesinde yayımlanan bir yazıyı, sonradan da erişebilmek amacıyla bloguma kopyalıyorum:

Tarihe Geçen 10 Hacker Saldırısı

Hacker olarak adlandırılan bilgisayar suçluları merak, kişisel tatmin ya da şöhret olma içgüdüsüyle her gün binlerce sistemi tehdit ediyor. İşte aradan sıyrılan 10 örnek

1983

Adını her dönem güvenlik uzmanlarına hatırlatacak Kevin Poulsen adlı korsanın sıralamaya girecek boyuttaki ilk icraatı daha öğrenciyken ABD'nin bütün güvenlik ve savunma ağının bağlı olduğu (ve internetin doğumunda model olarak rol oynayan) bilgisayar ağına sızar. Bir güvenlik açığını keşfederek başardığı bu sızma sonunda geçici de olsa ülkenin bütün savunma sisteminin kontrolünü elinde tutmayı başarır.

1988

23 yaşındaki üniversite öğrencisi Robert Morris'i tanımıyor olsanız da hâlâ hemen her gün onun attığı tohumun zehriyle karşılaşıyor hatta belki mağduru oluyorsunuz. Morris, internetin ilk solucan (worm) virüsünün yazarı. 99 satırlık bir deneme projesi olarak 'ortaya saldığı' solucan virüsü bilgisayardan bilgisayara bulaşma özelliğiyle o dönemde bile büyük sorun yaratmış ve iki yıl hapse mahkûm olmuştu.

1990

27 yaşındaki Amerikalı bilgisayar tutkunu Kevin Mitnick, bilgisayar sistemlerine sızma denemelerinde çıtayı iyice yükselterek başta Nokia, Fujitsu, Motorola ve Sun Microsystems firmaları olmak üzere önüne gelen her yere girmeye ve bilgileri kopyalamaya başlar. Uzun süreli bir takip sonucu Mitnick'i yakalamayı gurur meselesi yapan FBI için çalışan rakip meslektaşı tarafından yakalandığında birçok kişi rahat bir nefes alır. Beş yıl hapis yatan Mitnick hiçbir elektronik cihaza yaklaşmama ve kullanmama şartıyla serbest bırakılır. Şu an pek çok eski hacker gibi bir siber güvenlik danışmanı...

1990

Adını yeniden anacağımız Kevin Poulsen'in bu seferki hedefi lüks bir spor arabaydı. Los Angeles'taki bir radyo istasyonu kendilerini arayacak 102. dinleyici için son model bir Porsche vereceğini duyurunca Poulsen telefon sistemini eline geçirerek kendisi dışındakilerin telefonu kullanmasını engelledi. Aracı kazandı ancak iki yıl hapis cezasından kurtulamadı.

1993

Kendilerine Masters of Deception adını veren bir hacker grubu hedef olarak Amerikan iletişim sistemini belirler. Üstelik bunda hayli başarılı da olur. Ülkenin en gizli ve karanlık kurumu NSA da dahil olmak üzere bankalar, telekom şirketleri gibi önlerine gelen bütün sistemlere girerler. Yaptıklarıysa daha çok uluslararası aramaları bedavaya getirmektir.

1995

Rus hacker Vladimir Levin, siber tarih yapraklarında banka soyan ilk insan oldu. Citibank'ın Amerika'daki ağına Rusya'daki evinden girmeyi başaran Levin, bankanın hesabından 10 milyon doları buhar etti. Sefahat içindeki yaşamı Londra'da İnterpol tarafından yakalanmasıyla son buldu. Yapılan araştırmada paraları Amerika, Finlandiya, Hollanda ve İsrail'deki hesaplarına aktardığı ortaya çıktı.

1996

NASA ve ABD donanması için bileşenler üreten Omega Engineering adlı firmanın sistemine altı satırlık bir kod ekleyen Timothy Lloyd kurumsal ölçekteki en büyük hasarı verdi. Zamana ayarlı bir mantık bombası içeren yazılım çalıştığı anda kurumun bütün üretim verilerini silmeye başladı. Zarar 10 milyon dolar olarak belirlendi.

1999

O yıllarda 30 yaşında olan David Smith, Las Vegas'ta strip dansı yapan sevgilisi Melissa'nın adını verdiği virüsüyle dünyanın her yerinde adından söz ettirdi. Dünya çapında 300 firmanın bilgilerinin tamamen silinmesine yol açan bu virüs toplamda 400 milyon dolarlık hasara yol açtı. Yakalanan Smith beş yıl hapse mahkûm oldu.

2000

Yaşı küçük olduğu için gerçek ismi açıklanmayan ancak internette MafiaBoy adıyla 'çalışan' hacker, aralarında Yahoo, eBay ve Amazon gibi dev sitelerin de bulunduğu 52 ağ üstündeki 75 sunucuya sızarak terör estirdi. 2000 yılında yakayı ele verip tutuklanıncaya kadar da faaliyetlerine devam etti.

2002

Sanal Alem sayfasında da yer verdiğimiz İngiliz Gary McKinnon, evinde geçirdiği uykusuz saatleri bilgisayar sistemlerine sızarak değerlendirmeye karar veren başka bir hacker. ABD savunma ağına girerek 90'ın üstünde sisteme girmeyi başaran McKinnon anavatanında yakalanarak hapse konuldu ve yargılanmasına devam ediyor. Ancak ABD onu kendi ülkesinde yargılamak istiyor.

5 Mayıs 2007 Cumartesi

Pythagoras Switch

Bugün Pythagoras Switch isimli bir anime'ye rastladım. Çocuklar için hazırlanmış, eğitici, hoş bir program. Bizim Susam Sokağı'na biraz benziyor. En güzel tarafı ise bence aralara serpiştirilmiş bulunan, bir topun yuvarlanıp değişik nesneleri devirdiği, döndürdüğü, düşürdüğü küçük filmler.. Sırf bu filmler için bu programın izlenebileceğini düşünüyorum.

Aşağıdaki adresten programın bir bölümünü Japonca seslendirmeli ve İngilizce altyazılı izleyebilirsiniz:

Pythagoras Switch

2 Mayıs 2007 Çarşamba

Metro Haritaları

Aşağıdaki adreste Dünya üzerindeki bütün metroların haritaları mevcut. Bir gün giderseniz ihtiyacınız olabilir.

http://www.amadeus.net/home/new/subwaymaps/en/index.htm

1 Mayıs 2007 Salı

Televizyonsuz Bir Hafta

23-29 Nisan haftası, televizyon izlememe haftası imiş. Aşağıdaki yazıyı televizyonseyretmiyorum.com sitesinden aldım. Kısa ve güzel bir yazı.

Televizyonsuz Bir Hafta

Bir akşam Jeremy okuldan eve sıkıntılı bir şekilde geldi. İngilizce öğretmeni ona bir ev ödevi vermişti: "Televizyonu bir hafta boyunca kapat ve bu deneyimini kaleme al."

Ne kadar düşündüyse içinden çıkamadı çocuk. Tam bir hafta televizyonsuz yaşamak aklın alacağı şey değildi. "Oğlum paniklemişti" diyordu Jeremy'nin babası. "Ödev üzerinde düşündükçe, korkusu bakışlarından anlaşılabiliyordu." Aslında Conrad ailesi televizyon bağımlısı değildi. Fakat profesyonel basketbol maçları onların en zayıf yönleriydi. İşin aksi tarafı, tam o sıralarda NBA maçları oynanıyordu. Daha da kötüsü, o bir hafta içinde, yaşadıkları şehrin takımı bir dizi maç oynayacaktı. Bu yüzden "öğretmen bu ödevi sanki Jeremy'ye değil de bana vermiş gibi ağır geldi" diyordu Jeremy'nin babası.

Sonuç herkes için sürpriz oldu. Bütün aile çok farklı bir hafta geçirdi. Televizyondan seyredemedikleri iki önemli maçı tribünlerde seyrettiler. Tiyatroya gittiler, arkadaşlarını ziyaret ettiler. Evde o zamana kadar yapamadıkları meşgaleler buldular. Örneğin; mutfakta anneye yardım ettiler. Dahası Jeremy piyano derslerine başladı. Emekli öğretmen olan baba "Meğer ne kadar çok vaktimiz varmış" derken, ilginç bir benzetme yaptı: "Bir haftalık tecrübemle herkese diyorum ki, televizyonunuzu kapatın. Bu küçük iş, sizin beyninizi mısır lâpası olmaktan kurtaracaktır."